Merhaba, sizlere bu yazımda kocaman bir gezi planımızın önce nasıl kül olduğunu sonra da o küllerden nasıl yeniden doğduğunu anlatacağım. Ama anlatmaya başlamadan önce gezimizi planladığımız ilk tarihte nasıl gidemediğimizden bahsetmek ve sizinle birlikte yaramıza bir kere daha tuz basmak istiyorum. Belki gülersiniz belki üzülürsünüz orasını bilmiyorum ama biz Almanya Başkonsolosluğu sayesinde ömrümüz boyunca unutamayacağımız bir anıya sahip olduk.
Aslında bizim Almanya gezi planımız düğünden önce yapılmış ve düğün sonrasında gidilecek bir plandı. Siz de bilirsiniz ki düğünden sonra kimlik, ikametgah ve soyad vs değişir ve eğer bir tatil planlıyorsanız tüm işler daha da zorlaşır sizin için. Bizim de aynen böyle oldu. Balayında oturup ilk fırsatta biletlerimizi aldık, yuvaya dönüş yaptıktan sonra hemen yapılacak işleri halledip Trabzon'da Almanya Başkonsolosluğuna başvuruda bulunduk. Buraya kadar herşey çok tatlı. Vizemizin gelmesi için yeterli süremiz var(yaklaşık 3 hafta) ve dolayısıyla biz çok rahatız. Kurban bayramında yapacağımız 9 günlük tatilimizi değerlendireceğimizi ve böylece ekstra izin almaya gerek kalmayacağını düşünüyorduk ki.. Bilen bilir Almanya Başkonsolosluğunu telefonla arayınca bile 'vizeniz 14 gün içerisinde olumlu veya olumsuz yanıtlanacak' bilgisi ile karşılaşıyorsunuz. Benim daha önce yeşil pasaportum vardı ve vize süreçlerinden dolayısıyla bi haberim. Ah ah yeşil pasaport, kıymetini bilememişim. Neyse sonra ne oldu dersiniz?
Kurban bayramı için cuma gününden İstanbul'a uçuyoruz.Bayramın ilk 2 gününü ailelerimiz ile geçirip ardından yaptığımız plana göre Almanya'ya gidiyoruz. Yapılan plan bu şekilde.. Arife gününe son 2 kala günde 12 kere konsolosluğu arayıp görüştüm.. Sonuç; telefonu açan görevlilerin bazıları vizemizin yetişeceğini bazıları ise yetişmeyeceğini söyledi. Umutlansak mı umutlanmasak mı bilemedik. Pasaportumuz gelirse bari İstanbul'a gelsin diye adres değişikliği yaparak İstanbul'un yolunu tuttuk. Gittiğimizde ise hala gelmeyen pasaportlarımız için İstanbul'dan kalkıp bir de Ankara Almanya Başkonsolosluğuna gitmek için gaza geldik. Hatta gittik. Arife günü yarım gün açık olan konsolosluğun önünde dilekçeler yazdık, telefonla defalarca aradık ve tabiri caizse taciz ettik. Sonuç; hiçbir şekilde geri dönüş alamadık. İstanbul'a geri döndük ve bu yolculuktan bize geriye kalan sadece yorgunluk oldu. Bayramımızı İstanbul'da geçirdik, pasaportlarımızdan hiçbir şekilde haber alamadık.Biletlerimiz yandı ve sonuç tam anlamıyla hüsran...
Peki sonra ne oldu? İnternetten yaptığımız araştırmaya göre tarihi geçen vize başvuruları red olarak geri geliyormuş. Trabzon'a geldiğimiz ilk iş günü pasaportlarımız kargo ile elimize ulaştı. İnanabiliyor musunuz 1 iş günü ile kaçırmışız. Gerçekten gitmememiz gerekiyormuş diyerek pasaportlardan ümidi kesmiştik. Derken pasaportlar gelince bir de baktık ki 1 ay vize vermişler. Şimdi gitsek olmaaaaaz, gitmesek olmaaaz :) eski biletlerimizin yandığına mı üzülsek yoksa yeniden bilet alacağımıza mı üzülsek bilemedik. Ama dayanamadık ve evet Almanya'ya gittik! 5 günde 3 şehir gezdik. Hepsinden sizlere ayrı ayrı bahsedeceğim.
He bu arada bize ders oldu.. Bundan sonra riske gerek yok,artık nasıl olsa yeni kimlik çıkartma işlerini tamamladığımıza göre vize başvuruları için 3-4 ay önceden başvurmayı planlıyoruz,akıllandık :))
Sevgiler,Gamze
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder